Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik
Hafta sonu oynanacak olan Altay maçı ile uzun bir lig maratonu başlıyor ve bizler de üzerimizdeki ölü toprağını kaldırıp stadın yolunu tutacağız.
Altay isminden korkulan ve korkulması gereken bir kulüp!
Ancak eski şaşalı günlerinden eser yok Altay’ın.
Transfer yasağı var.
Külliyen borçları var.
Tamamen genç oyunculardan kurulu bir kadro ile lige girip mücadele edecekler.
Lakin genç oyuncularının olması Silivrispor’un işinin kolay olacağı anlamına da gelmemesi şart. Geçtiğimiz sezon Tepecik maçlarını izledim var olan gençlerde iyiler ve çok can yakarlar.
Bu sezonun ilk maçında stat girişinde biletler 10 TL’den satışa sunulacak.
Kimileri için 10 TL çok olabilir ama biraz anlayış gösterip takımına sahip çıkmak şarttır.
İç sahadaki maçlardan toplanan paraların beş kuruşu kulübün kasasına girmiyor bunun bilinmesi gerekir.
Saha içindeki özel güvenliklerin günlük yevmiye miktarları kulüp tarafından ödenmektedir. Bununla birlikte yine stat içinde görev yapan özel güvenliklerin sayılarını da federasyon belirliyor, ne bir eksik ne de bir fazla kabul edilmiyor.
Sonra bir günlük maç için İl Gençlik Müdürlüğüne stat kirası da peşinen ödeniyor. Çalışanların yemeleri içmeleri derken toplanan para yetmez olur ve müsabaka esnasında para toplama telaşı yaşanır. Hiçbir seyirci de bu para toplama kargaşasını bilmez bilemez.
Doksan dakikalık bir müsabakanın maliyeti en az 10 bin TL’yi geçiyor.
Bilet fiyatlarındaki artışı kısaca özetledim sanırım.
Belki toplanan para artar da yeni yapılan tesislerde kalan futbolcuların en azından bir öğünlük yemek ihtiyacını karşılar.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik dedik ya.
Az kaldı.
Dileğim odur ki iyi bir sezon olsun.
Her vurduğumuz gol olsun.
Silivri olarak desteğimiz bol olsun.
Çıktığımız yol şampiyonluk yolu olsun.
Bir paket sigara eksik iç, takımını destekle.
Ne güzel söylemiş Ali Gülcü (Boncuk Ali) kardeşim, kısaca özetlemiş;
Doksanlı yılların ortaları güneydoğudayız. Yirmili yaşlardayım. Bugünkü gibi ortam, mehter marşları ile göreve gönderirlerdi bizi, şehit olursak pis görmesinler, üzülmesinler diye yeni don, atlet giyer, tıraş olur, helalleşir gülerek binerdik ama Land’a ama Skorsky’e… Çatışmanın ya göbeğine ya en yakın yerine bırakırlardı bizi, korkan, sinen, saklanan ne komutanım oldu ne arkadaşım… Fakir, işçi, çiftçi çocuklarıydık hepimiz! 17 lira maaş verirlerdi, iki lirasını kendine saklayıp, on beş lirasını memlekete gönderen arkadaşlarım vardı…
Engin Akın