Yaşadıklarımıza huzur adına suskun kalıyoruz!
İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubu ekiplerinden Bakırköyspor’un Teknik Direktörü Atilla Özalp yaptığı açıklamada, Hakem hatalarına değindi. Bakırköyspor olarak mağdur edildiklerini iddia etti.
Bu hafta Kuştepespor maçında aleyhlerine verilen penaltının son derece hatalı olduğunu ifade eden Özalp, bu karara rağmen futbolu çirkinleştirmediklerini ancak moral bozukluğu yaşadıklarını ve inandığı bazı değerlerin kaybolduğunu gözlemlediğini belirtti.
“Sezon boyunca aleyhimize verilen kararlara rağmen suskun kalmanın ödülü maçlarda yaşadıklarımız ve aleyhimize verilen 14 penaltı olmamalı” şeklinde konuşan Özal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Kuştepespor maçında doğrandık
Futbol yaşamının 22 yılını profesyonel kümelerde sürdürüp Fair-Play çizgisinden ayrılmamayı ilke edinip yediği gollerden sonra bile itirazlarında düzeyli olan örnek bir takımın Teknik Direktörüyüm. Ancak biz ilkelerimizden ayrılmamayı seçerken, Bakırköyspor-Kuştepespor maçında takımımın hakemler tarafından doğranmasına şahit oldum.
Ligin başladığı günden bugüne kadar takımımız Bakırköyspor aleyhine 14 penaltı verildi. Bu penaltıların en trajikomiği bu hafta Avcılar Atatürk Stadında oynadığımız Kuştepespor maçında yaşandı.
Kuştepe maçında yaşananlar TV’de ağır çekimle defalarca gösterilebilseydi hakemlerin uzun bir süre sahalarda maç yönetecek olması olanaksızdı. Yardımcı Hakemin ısrarla ofsayt verdiği ceza alanı dışındaki pozisyona hakemin ısrarla penaltı verdirmeye çalışmasına direnemeyen yardımcı hakemin, ezilmesine, yine Fair-Play ruhuna inanan futbolcular teknik heyet ve idareciler engel olup yaşananlara rağmen futbol adına, huzur adına, suskun kaldığımızı spor kamuoyuna duyururum.
Saygı gösteriyoruz ve saygı bekliyoruz
Amatör liglerde her hafta yaşanan şiddet olaylarına tepkisiz kalmayıp, hakemlerin verdiği her türlü karara, ‘onların da yanlış yapma hakkı var’ diyerek yaşanan tüm puan kayıplarında sessiz kalan bir teknik adam olarak bizim maçlarımızda da rakiplerimizden ayni saygıyı bekliyorum.
Sezon boyunca aleyhimize verilen kararlara rağmen suskun kalmanın ödülü maçlarda yaşadıklarımız ve aleyhimize verilen 14 penaltı olmamalı…
Federasyonda tanıdığı olan her takım kollanırken yıllarca Profesyonel liglerde oynayan bir takım, sırf saygınlığından ve olaylar karşısında ölçülü durmasından dolayı bu kadar kolay harcanmamalı.
Vur-kır parçala bu maçı kazan!
Futbol bu kadar basit ve sığ mıdır? Vur-kır parçala bu maçı kazan! Bir şekilde istediğini yapanın kazandığı ve şiddet gösterileriyle rakiplerinin sindirildiği bir oyunsa futbol; o zaman sahaya çıkmanın ne önemi var?
Mademki korkutarak ve kollayarak kazanmak adına binbir türlü rezillik yaşanıp, ne olursa olsun kazanmak düşüncesi her şekilde değerimizin de önüne geçiyorsa, çabalamanın, spor yapmanın ne önemi kalıyor? O zaman atalım birer zar, büyük zarı kim atarsa o takım 3 puanı alsın…
İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubunda final niteliğinde maçlar oynanıyor. Uzun süren bir maratonda sabırlar yavaş yavaş tükeniyor. Artık kimsenin hata yapmaya lüksü kalmadığı gibi karşı taraftan da aynı anlayışı bekliyor. Hata varsa aslında müşterektir. Herkes hatalıdır, Kulüpler, Hakemler, Teknik adamlar, Federasyon, Futbolcular ve izleyiciler… Ancak, şimdi herkesin işine dört elle sarılma vaktidir. Zira, sabır taşı tükeniyor… Federasyon saha seçiminde en doğrusunu yapmalı, Hakem Kurulu en iyi Hakemlerini sahaya sürmeli, Kulüpler doğrudan şaşmalı, biz Hocalar birbirimize saygılı olmalıyız. Teknik adamlığın gereklerini tam olarak yerine getirmeliyiz. Futbolcular hem kendilerine çok iyi bakmalı, hem de tüm enerjilerini sahaya yansıtırken, kazanmak için kurallar etiğinde davranmalı. Ve taraftarlar sadece takımlarını desteklemeli. Bu saydığım değerlerden birisi görevini eksik yaparsa telafisi giderilemeyecek sonuçlar bizleri bekler.