TFF’yi ve yetkilileri birçok kez uyardım
(Bu yazı Aydınlık Gazetesinden alınmıştır) Burada defalarca yazdım; sahalarımızda şiddeti önlemek adına yasalaştırılan 6222 sayılı kanun var dedim.
Bu yasayı görmezden gelmeyin, diyerek TFF’yi ve yetkilileri birçok kez uyardım; Sahalarımızda yaşanan şiddete göz yummayın, şiddete başvuran futbolcuların, Antrenörlerin ve takımların lige katılım lisanslarını iptal edin, herhangi bir can kaybı yaşanmadan futbol sahalarını bu pisliklerden temizleyin dedim. Peki ne oldu dinlediler mi? Tabii ki hayır.
Yetkililer sıcacık evlerinde keyiflerine bakarken futbola gerçekten gönül veren sporseverler dayak yedi, kafası gözü yarıldı ve en sonunda da pazar günü oynanan İstanbul Süper Amatör Lig’de maçta 17 yaşındaki Muhammed bıçaklanarak öldürüldü. Yollarda, sokakta, çarşıda, trafikte her yerde şiddet var. Sokağa çıkmaya korkar durumdayız. Hadi dışarıda bu olayları denetlemek mümkün değil diyelim. Tamam ama sahalarımızda her hafta sonu yaşanacak olan olası şiddet girişimlerini önlemek mümkünken neden göz ardı ediyorsunuz işte bu anlaşılır gibi değil.
Teknik adam olarak çalışmak için başvuranlara gerekli belgeyi verirken, bu işe uygun ruhsal ve bilimsel bilgiye sahip mi diye araştırmadan, bakkaldan alır gibi her önüne gelene Antrenör belgesi verirsen, şiddete başvuran takımlar belliyken, her sene bu takımlara lige katılım izni verirsen ve hatır gönül için, açıkçası koltuk sevdan için, yaşanan şiddet olaylarını göz ardı edersen, ne yazık ki sahalarımızda birçok yaralanma da olur, can kaybı da olur.
Kendilerine taraftar diyerek, bir gruba ait olup gücü ele geçirme güdüsüyle hareket edenleri, Antrenör ve idareci olarak engellemek yerine şiddete teşvik edersen ve TFF olarak da uykuya dalarsan, sonunda iş sadece dayak yemekle kalmayıp ne yazık ki 17 yaşındaki bir can da göz göre göre yitip gider.
Amatör liglerde yaşanan şiddet olaylarını köşemde yazdığımda, sosyal medyada amatör futbolla ilgili yayın yapan siteler de yazılarımı yayınlayarak amatör futbolculara, yöneticilere ve Antrenörlere de seslendiler. Ama ne yazık ki onlar da oto denetimlerini yapıp içlerindeki çürük yumurtaları ayıklamayınca, tekrar tekrar, TFF’ye ve yetkililere adeta yalvar yakar olup defalarca köşemde yazarak sizleri uyardım ama ne yazık ki dinlemediniz. “6222 sayılı yasayı uygulayın, bir hayat kaybı yaşanmadan sahalarımızdaki şiddeti önleyin” dedim ama siz umursamadınız ve sonunda ne acıdır ki korktuğum oldu.
İstanbul amatör liglerde hafta sonu oynanacak maçı özlemle bekleyen iki grup var: Birinci gurupta yer alanlar maçları futbol oynayarak kazanmayı hedeflerken, ikinci gurupta yer alan takımların futbolcuları, idarecileri ve Antrenörleri, taraftarlarıyla beraber bütünleşerek şiddete başvurarak rakiplerini sindirip maçı kazanma yoluna gidiyorlar. Ve her amatör takımın bildiği gibi, TFF de şiddet alışkanlığı olan bu takımların kimler olduğunu çok iyi bilmekte, ama ne yazık ki seyirci yasağı ve saha kapama önleminden öteye gitmeyip bu işe kalıcı bir çözüm bulmamakta.
Oysa yapılacak şey belli; Şiddeti engellemesi gerekirken, eğitim eksikliği yüzünden (eğitimden kastım sadece akademik eğitim değil, sevgi, saygı davranış yoksunluğu…) sahada yaşanacak şiddeti körükleyen Antrenör ve idarecilerle birlikte, bu rezilliğe bulaşıp futbolcu geçinen herkesi bir daha futbol sahalarının yakınına bile almamak.
Atilla Özalp