Silivrispor’un ne oynadığı belli değil
Rüya gibi başlayan 2017 yılı Silivrispor’un üstüne karabasan gibi çöktü. Öyle çöktü ki bir türlü kalkmak bilmiyor. 2018 hayrı ile gelir belki! Öyle bir lig ki kimin kime ne yapacağı belli değil. Kalburüstü takımlar aldı başını gitti. Bize kalan takımların da hali ortada ama bizim halimiz de ortada.
Grubun dibine demir attık. Debelendikçe de daha da batıyoruz. Yeni yıl, yeni başlangıçlar, yeni umutlar diye bir ihtimal var demek istiyoruz ama Niğde maçında dönülmez akşamın ufkunda olduğumuz bir kez daha görüldü. Bu takımı buradan kurtaracak olan tabii ki de öncelikle yönetim ve futbolculardır ama o kurtuluş reçetesiyle birlikte yolu, yöntemi, formülü verecek olan da teknik ekiptir.
17 haftalık tablo ortada. Buna rağmen hocanın “Bu tabloya bakmayın bizim takım son derece disiplinli ve bilinçli oyunlar oynuyor” diyerek 20 günlük devre arası kampı ve 4-5 takviye transfer görüşmeleri içinde olması son derece ilginç…
İnanmak, güvenmek, uygulamak tabii ki yine yönetimin tasarrufudur. Ancak, kritik Niğde maçında topu rakibe bırakan 80 dakika oyunu seyreden hiçbir müdahale yapmayan teknik ekibin Silivri’yi kurtarmaktan çok paçayı kurtarmayı düşündüğü de ortada.
4 aydır bu oyuncularla çalışan hoca, onun- bunun oyuncusuna bakmaz bakmamalıdır da. Hangi oyuncusundan nerede ne kadar verim alabileceğini bilir, bilmesi de gerekir.
İbrahim Kaş, kulübeye kadar gidip uyarmasına rağmen saha içi yerleşimini bir türlü oturtamadılar.
Elindeki kadroda en yüksek verimi alabileceğin sağ kenar oyuncusu Oğuz’dur. Takım için iyi bir şey yapmak istiyorsan Oğuz’u alırsın sağ kenara oyunun gidişatını değiştirirsin.
Öyle orta sahaya koyarak Oğuz’u taraftarın önüne atman da basitliktir, şark kurnazlığıdır, eski futbolcu aymazlığıdır.
Sonra alırsın Fuat’ı oyuna en azından maçı kaybetmezdin.
Kısacası bu takımın nasıl savunma yapacağı, rakip kaleye nasıl gideceği belli değil.
Saha içinde oyuncu dizilişleri belli değil.
Kimin ne oynadığı, nerede oynadığı belli değil.
Dolayısıyla böyle devam edip etmeme konusunda yaşanan teknik heyet felaketini son derece disiplinli ve bilinçli değerlendirmekte fayda var.
Engin Akın