Şapka düştü kel göründü
Amatör futbola emek veren teknik adamların düşüncelerini sizlere aktarmaya devam ediyorum. Bugün ise Beykoz 1908, Anadoluhisarı, Rumeli Kavağı, Fatih Mimarsinan, Sarıyer Yenimahalle ve İstinyespor ile Bahçeköyspor’da görev yapan Teknik Direktör Bülent Akatay’ın pandemi süreci ve futbol hakkındaki düşüncelerine yer verdik.
Amatörlerin hakkı yeniyor
Mart ayının başlarından itibaren ülkemizi saran koronavirüs salgını ile birlikte gerçekten ülkemizin özellikle sağlık çalışanları başta olmak üzere, tüm alanlarda bu virüse karşı ortak hareket edildiğini ve günümüze gelindiğinde diğer ülkelere oranla büyük başarı kazanıldığını görmekle birlikte kaybettiğimiz insanlarımıza rahmet, hasta olanlara sağlık ve Allah’tan şifalar dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. Amatör futbolun emekçisi olarak bu geçen zamanda bizlerle ilgili ne bir açıklama ne bir görüş belirtilmemesi beni fazlasıyla üzdü. Oysaki amatör futbol emekçileri Başkanından Yönetim Kurullarına, Antrenörlerine, sporcularına ve malzemecilerine kadar olan o büyük aileyle ilgili tek söz edilmemesi ya da “onlar amatör evde mekik şınav çeksinler” gibi inanmak istemediğim sözlerin söylenmiş olması beni fazlasıyla yaraladı. Yine takip ettiğim kadarıyla sadece isimleri bizlerde saklı olan basın emekçilerinin çaba gösterip programlar yaparak görüş ve fikir almak adına amatör aileyle yapmış olduğu görüntülü programları ilgiyle takip ettim. Onlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlık çalışanları ile ilgili bu pandemi ile birlikte hemen bir torba yasa çıkartılarak belirli iyileştirmeler ve düzenlemeler yapıldı. İnanın buna ben de çok sevindim lakin benim amatör emekçilerimin yaşadıkları bu neden kimse görmez ya da görmek istemez! Hak yemek ise onların da hakları yenmekte. (dayak yiyen Antrenörler futbolcular parasını alamayan kandırılan insanlar sağlıksız ortamlarda çalışan ve çalıştırılan sporcular) peki bunlardan ne istenmekte? Ailelerinin gözbebeği olan çocuklarını bizlere emanet edip bu saydığım ortamlarda onları önce iyi bir birey sonra iyi bir sporcu vatanına milletine ailesine sevgili saygılı bir insan yaratmak. Ve inanın federasyonumuzun açtığı ve bizlerin de o kursları bitirdiği çalışmalarda böyle bir eğitim verilmiyor. Yani o kurslarda bir sahada dört veya iki takımın çalıştığı akşam yediden sonra ışıkları yanan veya çoğu kez yarı yanan, suları veya akmayan, zeminleri suni çim görüntülü ama betona yakın sahalarda, top, yelek ve sair var veya olmayan ortamlarda bu çocuklara yaptırılacak antrenmanların eğitiminin alınmadığından bahsediyorum. Varsa da benim haberim olmamış olabilir. Peki bu sporcuların antrenörlerin yöneticilerin başkan vs bunların duygularının galip geldiğinde sevinen mağlup olunca üzülen, sonraki hafta yeni bir heyecan içinde işine sarılan insanların duygularını yokmuş gibi sayıldığı ortamda onların bu saatten sonra bu işlerle ilgili kurumlara veya kişilere bakış açılarını kim değiştirebilecek?
Şapka pandemiden evvel düşüp kel görünmüştü, fakat bu kadar gerçekçi ve yaralayıcı hiç olmamıştı. Önümüzdeki günlere dair düşüncelerim, alınan kararlar, söylenen yalanlar ne olursa olsun yine benim cefakar amatör ailem, sağlıklı bir ortam yaratıldığı anda tüm önlemleri alıp ellerinden geldiğince herkesçe kaybolduğu söylenen ama bence kaybolmamış olan O amatör ruha bir şekilde sarılıp yine o mücadeleyi vermeye devam edecektir. Sözlerimi ‘olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ diyen Kanuni Sultan Süleyman’a katılıyor ve her şeyin başı sağlık diyorum.
Bülent Akatay