Samimi olmayan Dernek Başkanı ile nereye kadar?

Hakem ve gözlemcilerin tüm futbol kamuoyunun da yakından bildiği ve tanıdığı sosyal sendikası olan bir derneği var, adı kısaca TFFHGD…

Fakat bu tabeladaki kısaltmanın açılımına çok dikkat etmenizi istiyorum. Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği bu derneğin isminde ‘Mentör’ kelimesi geçiyor mu görebildiniz mi? Ben göremedim, ya da Türkiye’de kaç tane Mentör vardır diye merak ediyorum, bildiğim kadarıyla bir elin parmak sayısı kadar bile yok…

Türkiye’de sayılı olan mentörlerden bir tanesi de eski Hakem ve Gözlemci, şimdi ise TFF Temsilciler Kurulu Başkanı Abdurrahman Arıcı’dır. On parmağında on marifet olan! Arıcı, eski Milletvekili ve Bakan Yardımcısıydı. Arıcı, ne hikmetse her dönem bir şekilde TFF içerisinde kendine bir yer bulup hizmetine devam ediyor.

Abdurrahman Arıcı’nın şahsına özel talimat çıkartılıp yaşına hürmeten yeni görev tanımı yapılarak emekli olmasının da önüne geçtiler. Abdurrahman Bey de Emeklilikte Yaşa Takılanlar mağduru!  Fakat bu mağduriyet kendisine TFFHGD seçimlerinde yeniden Başkan adayı olabilme fırsatı verdi ve o da bu fırsatı sonuna kadar kullanmaktan hiç çekinmedi. Seçim sürecini yakından takip ettim; Bay Arıcı hiç de mütevazı değildi.  Hatta o kadar bencil davrandı ki, elindeki tüm kozları oynadı, delegelere baskı kurarak ve bazı üyelerini de TFF’deki görevlerinden ihraç ettirerek, karşısına rakip çıkarttırmadan tek aday oldu ve yeniden tüm Hakem ve Gözlemcilerin hak ve hukuklarını korumak için,  onların görevlerindeki koşullarını iyileştirmek için başkan seçildi.

Abdurrahman Arıcı, Başkan olduktan sonra, geçtiğimiz günlerde gündemden düşmeyen Arda Turan ve Berkay Şahin olayında  Arda Turan’ı kastederek, yaşının da verdiği ağabeylik misyonuyla, bu hassas olayda çok önemli açıklamada bulundu. Hatta sevgili başkan Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Hakan Ünsal’dan daha erken davranıp; “Futbolcu kardeşlerimizin magazin gazetelerinde yer almamaları bizim için önemli, spor sayfalarında yer alsınlar.” sözleriyle bu çok hassas ve ince düşünceyle verilmiş yapıcı mesajıyla Türk futbolunun itibarını layıkıyla korumuştur. Bay Arıcı’nın bu ince ve yapıcı açıklamasına teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Bizim başkan çok akıllı adam, ne zaman nerde, nasıl mesajlar vereceğini ve nasıl pozisyon alacağını çok iyi biliyor. Gelin ben size kendisinin hakem camiasının önemli olaylarındaki çok önemli tutumları ve nasıl pozisyonlar aldığını tek tek anlatayım.

Hakem camiasının önemli konularında Abdurrahman Arıcı’nın tutumlarına geçmeden önce size başkan ile ilgili kısa bir bilgi vereceğim;

Başkan için, hakem camiasının ve fertlerinin hiçbir önemi ve değeri yoktur. Onun için önemli olan şey kulüplerin futbolcu transferlerinde masada poz vermek,  kendi çıkarları, ömrünün sonuna kadar bu camiayı dizginleyebilecek güç ve yetkiye sahip olmaktır. Başkanın maşallahı var, bu yaşında (67) olmasına rağmen o kudrete sahip birisidir.

Şimdi gelelim bizim beyin başkanlığını yaptığı TFFHGD’deki görev ve sorumlu olduğu anlardaki yaptıklarına.

TFFHGD Üyesi FIFA eski Hakemi Deniz Ateş Bitnel’in,  haksızlığa uğratılarak talimatlara bile uymadan yok edilmesine ve harcanmasında kılını bile kıpırdatmadı.

Balıkesir’de müsabaka esnasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden ve Kayseri’den Sivas’a görev alacağı müsabakaya giderken kaza geçirip hayatını kaybeden hakem kardeşlerimizin sadece cenazelerine katıldı. TFF’den bu kardeşlerimizin en azından ailelerinin elde edecekleri haklarından doğan bedellerin korunmasında sırf kendi koltuklarını korumak adına hiçbir girişimde bulunmadı.

Trabzon’da müsabaka sonrası hakem ekibi statta alıkonulurken başkandan ses çıkmadı. Yine Trabzon’da müsabaka esnasında kendini bilmez bir taraftarın sahaya girerek hakem Volkan Bayarslan’a saldırı girişiminde, sırf ülkenin gidişatını kötü etkilememek ve kendi koltuğundan olmamak için yine susmayı tercih etti.

MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun (kendisi de eski Milletvekilidir) ayak oyunları ve tehdit iddiaları ile istifa eden, ve de hukuksuz işlemle istifa sonrası disipline sevk edilip lisansı iptal edilen Hakem Abdullah Yılmaz olayında, resmen süreci sinemada film seyreder gibi izledi.

2018-2019 futbol sezonunun neredeyse ilk yarısı bitecek, Hakem ve Gözlemci ücretlerinde henüz bir düzenleme yapılmadı, başkandan da bu konu ile ilgili bir girişim yok.

15 Temmuz hain darbe girişimi süreci sonrası TFF’deki görevlerinden haksız ve hukuksuz şekilde ihraç ettirilen üyelerinin karşısında duruş göstermiş, mağdur üyeleri kendi haklarını korumak adına başlattıkları hukuki sürecin sonunda; TBMM KDK, TFF’ye gönderdiği raporda bu kişilerin haklı olduğunu, kurumun yanlıştan dönmesi gerektiğini bildirmesine rağmen, Doktor Arıcı halen karşı pozisyonda neden duruyor acaba?

Son olarak Balıkesirspor-Ümraniyespor maçında Hakem Atilla Karaoğlan’a yine bir densiz taraftarın yumruklu saldırı girişimine sessiz kalındı, bu tonajı düşük kınamaları sayesinde hakemlerimize kum torbası gibi davranılmasının önünü açtı. TFF’de baktı ki hakemler en kolay günah keçisi, gereğini yapıp maçı kaldığı yerden oynatma kararı verdi.

TFFHGD Başkanı Dr. Abdurrahman ARICI, sen hakem ve gözlemcilerin başkanı mısınız yoksa futbolcular derneğinin başkanı mısınız? Futbolcuların derneğinin Başkanı ve TFF, konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmamış, siz hangi sıfatla çıkıp açıklama yapıyorsunuz?

Sayın Arıcı, çok net söyleyeyim hiç samimi değilsiniz. Siz önce kendi başkanlığını yaptığınız derneğin üyelerinin sorunlarına eğilmelisiniz onlara sahip çıkmaya çalışmalısınız. Ondan sonra bahsi geçen konuda futbolun paydaşı olarak çıkar bir açıklama yaparsınız.

Son olarak şunu söylemek istiyorum, sizinle gitmediği aşikar ama nereye kadar bu böyle devam edecek, onu çok merak ediyorum.

İbrahim Tokmak