Mecbur kalmasalar bayan futbolunu oynatmayacaklar

Futbolun sadece erkek oyunu olduğunu düşünen bir ülkede yaşıyoruz. Kadınların halter, boks, güreş ve karate gibi güç gerektiren sert sporları dahi yaptığı günümüzde futbolu sadece erkeklerin oynayabileceğini düşünmek çokta sağlıklı bir düşünce değil.

Ben 2011 yılında kadın futbolunu kızım sayesinde tanıdım. Bu kadar geç tanımamın sebebi, kadın futboluna soğuk bakmamdan değil, bilmiyor olmamdan kaynaklanıyordu.

Türkiye’de futbolu kimlerin nasıl yönettiğine dair eleştirilerimi daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Bu yazıda yine eleştireceğim ama biraz daha konuya özel yani sadece bayan futbolu ile ilgili sorunları ve plansızlığı anlatacağım.

Bayan futbolunu yönetenlerin bana verdiği izlenim, “aslında biz bu işi yapmayacağız da, UEFA’nın mecburiyeti var, yoksa bayanın ne işi var futbol ile gitsin evinde otursun…” şeklinde.

Bu izlenim, akşam yattım, sabah kalktım aklıma geldi şeklinde olmuyor tabii. Kızımın futbola başlamasıyla yeni bir dünyaya girmiş oldum. Haliyle zaman içerisinde konuya ilgi duyuyor ve sorunlarla yüz yüze geliyorsunuz.

İlk örneği verelim, U13 İstanbul Şampiyonası düzenlendi. İlk maç Kağıthane Hasbahçe Stadında olacak diye İl Temsilciliği tarafından programa girildi. O gün bu camianın içinde olduğum için saha görevlisini aradım “Ağabey, sizin sahaya geliyorum maç var, orada olacak mısın? dedim. “Bana “ne maçı bugün bizim sahada maç yok” cevabını verdi. Durumu anlattım, hiç bir şeyden haberim yok dedi. Apar topar sahaya gittim. Maç saati geldiğinde saha hazır değildi. Kimsenin kimseden haberi yoktu. Takımlar ve hakemler hazır ancak saha hazır değildi. Öyle bir saha hazırladılar ki enlemesine… Genişlik konusunda sınır tanımadılar! Sonraki maçları Nurtepe Stadına aldılar. Yine oraya sabah 9’a maç vermişler. O sahaya bakan arkadaşın da haberi yok. Sabah 8.30’da yine her şey hazır ama saha kapalı, herkes dışarıda bekliyor. Yoğun uğraşlardan sonra arkadaşın evini buldum ve getirdim.

Düşünebiliyor musunuz? Resmi maçlar için herkes hazır ama saha kapalı ve görevlinin maçtan haberi yok. Açıklamalar klasik, ‘ben söyledim sen duymadın, Ahmet’e söyledim sana söylemedi mi? İlk kez yapıyoruz olur böyle şeyler. (Sanki İstanbul’da ki amatör maçları başkaları düzenliyor! Sadece bayan maçlarını bunlar ilk defa düzenliyor)

Bayan maçlarının diğer maçlardan tek farkı, siz yönetenlerin zoraki bu işi yapmalarıdır. Bu kadar umursamazlığı kupa törenlerinde ve basın önünde yapsanız sadece bu işi bilmiyorsunuz derdim ama şimdi hem işi bilmiyorsunuz hem de isteyerek yapmıyorsunuz.

Yönetenler böyle olunca iyi niyetiyle bayan takımı kurup şampiyonalara ve liglere katılan kulüplerimiz bir yere kadar dayanabiliyorlar. Organizasyon, maddi destek ve sezon planlaması olmayınca bu işi yürütmek oldukça zor. Milyon dolarların döndüğü futbol piyasasında yol, konaklama, malzeme masraflarını dahi karşılayamayan kulüplerimiz tüm iyi niyetlerine rağmen direnemiyorlar ve Kulüplerini kapatıyorlar. Eğer toplumun her alanında kadın erkek eşitliğinden bahsedilecekse futboldaki eşitsizliği, çifte standardı belirtmemiz gerekiyor. Erkek futboluna milyonlarca EURO harcanırken, kadın futboluna yatırırım yapılmaması pek adil olmuyor. Tribünlerde sahalarda var olan şiddeti bir türlü durduramayan veya daha önce yazdığım gibi durdurmak istemeyen hatta olayları engellemek için tribüne bayanları çekmek istediklerini söyleyen yetkililer güzelliklerle dolu şiddetten uzak kadın futbolunu yok saymamalıdır. Kulüp yöneticileri sizin yanlışlarınızla batma noktasına gelen camialarınıza bayan futbolu mu Ekonomik olarak yük oluyor?

Bir örnek daha vereceğim geçen sezon Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası Çeyrek Final maçları Konya’da oynanıyor. Son gün 2 maçında birbiriyle Yarı Finale kalma açısından bağlantısı var. Ben de oradayım. İlk maç saat 15’te oynanacak, diğer maç aynı gün 17’de. İkinci maçta bir takıma 1-0 mağlubiyet dahi yetiyor. Diğer takıma sadece galibiyet yeterli oluyor. Aslında kitapçıkta açıklanan statüye göre 3’lü averajda aynı puandaki takımların penaltı atışları yapması gerekiyor (maç sonucu 1-0 bitince) fakat daha sonraki araştırmalarımızda bu şampiyonaya ait özel bir statü belirlenmiş, güya kulüplere bildirilmiş. -gerçi bir kulübün kesinlikle haberi yok- İlk maçı eşimle birlikte seyrettim. Normalde diğer maçın takımlarının gelmiş olması gerekiyor ama gelen-giden yok, yine de bekliyoruz. Bu arada saha görevlisi korner direklerini toplayınca ‘gidip sorayım’ dedim, maç yok mu diye… Aldığım cevap onlar sabah 9’da oynadılar ve 1-0 bitti dedi. Bu skor lider takımı da yenilmesine rağmen ve diğer takımı da yarı finale taşıyor. Ne ilginçtir ki maçta tam 1-0 bitiyor. Maça çıkarken 3’ncü olan takımın galibiyeti ile bitiyor ve ikisi birden gruptan çıkıyor. Onlar evlerine dahi ulaşmışken biz orada maçı bekliyoruz!

2015-2016 sezonu neredeyse bitmek üzere ama ne yazık ki Yıldız Kızlar, Genç Kızlar Şampiyonalarının ne zaman başlayacağına hatta ve hatta olacağına dair hiç bir işaret yok. 2016-2017 sezonun diğer kategorilerde neredeyse tarihleri belli olacakken, 2016 sezonunun bayan futbolu ile ilgili şampiyonaların akıbeti belli değil. Buradan faal olmasam da bir Antrenör olarak Federasyon yetkililerine soruyorum; Ben eğer bir bayan takımı çalıştırsaydım takımımı normal gelişimlerinin dışında turnuvaya hangi antrenman planlaması ile hazırlayacaktım?

Bu vesileyle özveriyle, fedakârca bayan futboluna önem veren kulüp yöneticilerine teşekkür ediyorum. Federasyon yetkililerinin basiretsizliğine, “dostlar bizi alışverişte görsün” mantığıyla yönetim tarzlarına rağmen ayakta kalmaya çalışan kızlarımıza zor şartlarda futbol oynatmaya çaba gösteren değerli Antrenörlerimize saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, unutmadan bir parantez de kendini bilmez bir kaç Antrenör sıfatını resmiyette taşıyan kişiler için açayım. Geçen yıl Beyoğlu Stadında Yıldız Kızlar Müsabakalarında Hakemi, Saha Komiserini dövmeye kalkan tribüne gönderildikten sonra küfürlerine devam eden bir kişiye nasıl çocuk teslim edilir ve nasıl bu adama Antrenörlük yaptırılır anlamıyorum. Sevindirici tarafı bu tip kişilerin sayısı gerçekten çok az. Lakin az da olsalar var. Ve ben inanıyorum ki ne yaptığını bilen Antrenörlerimizin duruşları bu tip kişileri ya yola getirecek ya da tamamen dışlayacak. Sayın Federasyon yetkilileri bayan futboluna hak ettiği değeri verin ve işinizi düzgün yapın. Pazartesi karar alıp Çarşamba maçları başlatmayın. Planlama yapın planlama…

Bülent Sayan