Kırmızı kart!
Bu gün spor dünyasının korkulu rengidir KIRMIZI. Hiçbir sporcu hakemler tarafından bu renkteki bir kartla ödüllenmek istemez çünkü bu renk şunu ifade ediyor sahada her görevli için. “çık dışarı sen bu sahaya uygun hareket edecek ruhu taşımamaktasın”
Sporcular, kenar yönetimler bazen hakemler bile bu rengi maçı yöneten hakemler tarafından görebiliyorlar ama en çok tartışılanı sporcu gördüğü zaman olmakta çünkü takımını sahada eksik bırakan taraftır. Hakemlerin görev aldıkları müsabakaların lig dereceleri bence aynıdır, hakemler için fark etmez. Çalacakları düdükler kuralların koyduğu düdüklerdir. Hataları olacaktır, mümkün olduğu kadar doğruyu işaret etmek için kararların doğru olması için çalmaktadır düdükleri.
Aferin oğlum!
Çoğu maçta görebilmekteyiz, sporcu yakın mesafeden rakip kaleye öyle hatalar yaparak golü kaçırmaktadır ki kenar yönetimden aldığı tepki “Aferin Oğlumdur”. Doğru veya yanlış yapılan veya başarılamayan pozisyon kaçmıştır tepkisi aferindir. Her spor dalının oyun kuralları vardır ve bu kurallar yıllarca araştırılarak yenilenmiştir. Zaten futbolda kart devri 1970’lerde düşünüldü ondan öncesinde hakem parmaklarıyla önce ikaz eder sonra eliyle dışarı davet ederdi. Hakem kuralları değerlendirir pozisyonlarda ve kartlarını öyle değerlendirir. Öncelikle sahaya futbol oynamak için çıkan futbolcuların, saha kenarında takımı yönlendirecek olan yöneticilerin sahada takımlarıyla birlik içersinde bulunmaları çok daha mantıklıdır. Kırmızı kart gören sporcu veya idareci mutlaka spora aykırı hareket yapmıştır. Cezasının birçok hakeme göre şekli vardır. Ya rakibe topu verir veya cebindeki kartlara elini atar harekete göre değerlendirir. Sorun kartlardan sonra başlamakta taraftarlar dahi sporcuya destek çıkarken hakem protesto edilir. Neden hakem kart gösterdi diye, ama rakip için kart, kart diye de tempo tutulur. Büyük takımlarda hakemler yerden yere vurulurken kart gören sporcusuna masumiyet için önce destek verilir aynı kulüp aynı sporcularına sonrada ceza verir. Biliyor ki sporcu haksızdır, ama ortada bir masumiyet olmalı ki taraftar hesap sormasın. Kim bu yükü çekecek olan? Maçın hakemi değil mi? Sporcu federasyon tarafından ceza alır birde kulübü para cezası verir. Peki, madem suçsuzdu para cezasını neden veriyorsunuz? Kırmızı Kart görmemek için, takımlarımızın sahada bu sebepten mağdur olmamaları için kuralları öğrenmek, sinirlerimize hakim olmak şarttır. Destek yine hakem camiasından gelecektir kuralları hatırlamak yeni futbol kurallarını öğrenmek için destek olacaklardır. Bir yerde her hakem olayı diye gösterilen sebeplerden rahatsız olan onlardır.
İstanbul’da, Bölgesel Amatör Lige çıkmak için mücadele eden takımlarımıza başarılar diler kırmızı kart görmemelerini isterim.