Dolar 34,4343
Euro 36,3785
Altın 2.839,88
BİST 9.389,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Çok Bulutlu
İstanbul
12°C
Çok Bulutlu
Cts 14°C
Paz 14°C
Pts 16°C
Sal 17°C

Kadın hakemlerimize negatif ayrımcılık yaptılar

A+
A-
22.04.2019

Yeni MHK Başkanı Sabri Çelik ve kadrosuna gecikmiş bir hayırlı olsun dileği ve başarı dilemek istiyorum.

Yaklaşık olarak 2,5 sezondur Türk futbolu ve Hakem camiasının üzerine kabus gibi çöken Yusuf Namoğlu MHK’si camiaya hiçbir şey katmadığı gibi, birçok kazanımı da yok ettirdi. Hakemlere duvar olan iletişim ve gelişime kapalı, hakem ataması yapamayan ve en önemlisi talimat bile yapamayan bir MHK vardı, artık yoklar!

Hakem camiası açısından en önemli ve sevindirici gelişme yeni göreve getirilen MHK başkanı Sabri Çelik hocamız ve kurduğu kadronun, Türk futbolu ve hakem camiası açısından çok umut verici olduğu kanaatindeyim. Sabri Çelik çok değerli, deneyimli, bilgi birikimleri dolu ve en önemlisi camia mensupları ile barışık, gelişime açık bir kadro oluşturdu İleride hakem camiasının geleceği açısından faydalı olacak işlere imza atarak, iyi bir altyapı oluşturuyorlar şuanda.

Şimdi gelelim en can alıcı noktaya! Nisan ayındayız ve ligler bitmek üzere, MHK koşu sınav ve klasman takvimini açıklayacak, yeni MHK Hakemin anayasası denilen talimatı elden geçirecektir. Benim MHK’ye önerilerimden bir tanesi; MHK talimatının 39.maddesinde…


Hakem kadroları kısmındaki, Bölgesel Yardımcı Hakemlerinin görev alanlarını gözden geçirip tekrar düzenlemesi olmalıdır. Namoğlu MHK’si talimatta öyle bir tanımlama yaptı ki akıllara zarar! Sonuç itibari ile BYH Klasmanı Hakem kardeşlerimiz, kendi klasmanlarında yalnızca Yardımcı Hakem olarak görev alıyorlar ve ayrıca kendi illerindeki amatör müsabakaların her kategorisinde de Yardımcı Hakem olarak görev alabiliyorlar, BYH Klasmanındaki kardeşlerimiz aday hakeme bile talimatın 39.maddesine göre yardımcı hakem olarak görev alabiliyorlar. Hiçbir şekilde hiçbir klasman veya amatör müsabakalarının hiçbir kategorisinde hakem olarak görev alamıyorlar.

Giden Namoğlu MHK’sinin çok önemli eserinden biriside cinsiyet ayrımcılığı oldu. Kadın hakemlerimize resmen açıkça negatif ayrımcılık yaptılar. Yaptıkları talimatta kadın klasman hakemlerimizin görev alanlarını daraltarak sadece U21 müsabakaları ve BAL müsabakalarında, ayrıca illerindeki amatör müsabakalarda hakem veya Yardımcı Hakem olarak görevlendirilme sınırı koydular. Yeni gelen vizyonu geniş olan MHK’nin, talimattaki bu iki noktada düzeltme yapacağına inancım tamdır. Kadın hakemlerimiz ve de BYH klasmanındaki arkadaşlar sizden talimatın bu noktasına el vurmanızı bekliyorlar.

Sabri Çelik hocam, size en önemli talimat önerimde sizlerin de vicdanlarınızı rahatlatıp, hiçbir görevlilerinizin haklarını veya veballerinin üzerlerinizde kalmaması için sizlerin gönlünüzü rahatlatacağına inandığım noktaya geldik. Hakem, gözlemci, mentör ve kuruldakilerin camia içerisindeki hak ve hukuklarındaki adaletin sağlanabilmesi adına, kesinlikle mutlak düzeltilmesi gereken en önemli madde ise; MHK 38. Disiplin maddesidir. Hatta bu madde üzerinde çok ciddi katkılar sunmayı da sizlere teklif ediyorum. MHK 38. Madde hem kendi kurullarınız, hem de camianın geleceği için çok büyük önem taşımaktadır. Kesinlikle anayasaya aykırı olan, hak ihlalleri yaratan, hukukun ve insan haklarının temel ilkelerine de aykırı olan bu madde düzeltilmelidir. Bu madde bazı art niyetli kişiler tarafından keyfi kullanılmaya ve uygulanmaya müsait olduğundan ve de hukuksuz bir şekilde kullanıldığından birçok hak ihlalleri yaşanmıştır. Devletimiz bu maddeyi art niyetli ve keyfi olarak kullananlar yüzünden şuanda Uluslararası mahkemelerde yargılanmaktadır. İşin aslı TFF’deki bütün talimatlar, statü ve kanun elden geçirilip, hukukun ve anayasamızın temel hak ve özgürlükler prensiplerine uygun hale getirilmelidir.


Değerli okuyucularım sizlere çok basit ve net olarak MHK 38.Disiplin maddesinin nasıl keyfi kullanıldığı ve resmen nasıl ayrımcılık yapıldığı örneğini Fırat Aydınus-Yusuf Bozdoğan kararı ile daha öncede bu talimata dayandırılarak ve de keyfi kullanılarak verilmiş birkaç karar ile takdirinize sunuyorum. Hepimiz geçen aylarda bir Süper Lig müsabakasında Hakem Fırat Aydınus’un yardımcısı Yusuf Bozdoğan arasındaki olayı kamuoyuna yansıdığı ölçüde çok yakından takip ettik. Aydınus’un yardımcısına müsabaka içerisinde hakaret ettiği olayın soyunma odasında devam ettiği, hatta birbirlerine vurduğu boyutuna geldiğini ve temsilci raporuna aynı şekliyle yansıdığını görsel ve yazılı basından detayları öğrenebildik. Hatta olayın sadece soyunma odasında iki hakem arasında sınırlı kalmayıp, müsabakanın temsilcisine kadar sirayet ederek olayın TFF Başkanına kadar yansıdığını ve temsilcinin raporu ile Hakem Fırat Aydınus ve yardımcı hakem Yusuf Bozdoğan’ın MHK 38.Maddesine aykırı davranışlarından dolayı Hukuk kurulu tarafından tedbirsiz olarak disipline sevkini gördük ve sonucunda ise, PFDK bu iki hakemin kamuoyuna yansıyan ağır hakaretli ve saldırgan tavırlı olaylarını çok basite indirgeyerek; Fırat Aydınus’a 30 gün, Yusuf Bozdoğan’a ise 10 gün hak mahrumiyeti cezası verdi. Bazı yazarlar ve yorumcular “bu olay buralara yansımadan MHK bu olayı kapatılmalıydı” diyerek yazıp çizip konuşup TFF PFDK’nun açıkça yaptığı ayrımcılığı daha derinden desteklemekten geri kalmadılar.

Sevgili futbol kamuoyu hak, hukuk ve adalet herkese lazım! Açıkça buradan yazıyorum ve geri kalmıyorum TFF hukuk kurullarında görev alanlar, Fırat Aydınus ve Yusuf Bozdoğan kararı ile Klasmanına ve kokartına göre karar vererek; gerek renk, gerek mezhep, gerek ırk ve gerek siyasal olarak resmen ayrımcılık yaptığını tescillemiştir. Anayasamızda bile yazar “kanun önünde herkes eşittir” diyeceksiniz ki, sen konuyu nereden bağladın bu ayrımcılıklara !

Sizlere TFF’nin Kurullarında bulunanların talimatları nasıl keyfi kullandıklarını ve nasıl ayrımcı kararlara imzalar attıklarını anlatmaya devam edeyim…

Öncelikle TFF Hukuk Kurulu ve PFDK, Fırat Aydınus ve Yusuf Bozdoğan’ın disipline sevke konu olan talimat maddesini doğru değerlendirmemişlerdir ya da keyfi karar alacakları için maddenin onlar açısından hiçbir önemi yoktu. MHK 38.Disiplin maddesinin hiçbir cümlesi veya noktası yaşanılan olayı tanımlamıyor ve o kadar ağır ithamların yaşandığı kamuoyuna yansıyan olayda tedbirsiz sevk kısmı ise, kurulun bu ağır olay karşısında pekte ceza vermeye niyetli olmadıklarını gösteriyor idi. Yaşanan olayın TFF Talimatlarındaki karşılığı MHK Talimatında değil, Futbol Disiplin Talimatının ( 36., 41., 44., 45. ve 46. Madde) ilgili maddelerinde açıkça tanımlandığı için, bu maddelerden sevk gerçekleştirilmeliydi. Kurulun tek doğrusu, yargılamada yardımcı hakem Yusuf Bozdoğan hakkındaki ceza değerlendirmesinin, çok daha kısıtlı değerlendirilmesi hakkaniyet ve hukuk açısından doğru bir karar olmuştur. Tabi belirttiğim maddeler üzerinden yargılama yoluna gidilseydi ki, kesinlikle gidilmeliydi, işte o zaman Fırat Aydınus’un alacağı ceza kesinlikle tek seferde 3 ay hak mahrumiyetini geçecekti ve Fırat Aydınus tahkim kuruluna itiraz eder veya etmez de karar bozulmadığında otomatik olarak MHK 38. Madde (b) fıkrası gereği lisansı iptal edilecekti. Şahsen hakkaniyet açısından verilmesi gereken ceza bu olmalıydı. Bu karardaki değerlendirmelerimi aklınızda tutun.

Gelelim ikinci ayrımcılık kokan ve çifte standartlı verilen bir PFDK kararına daha. Hatırlarsanız Bursa bölgesi Ulusal Yardımcı Hakemi Bora Aladağ’a verilen cezada, Bora Aladağ şahsi sosyal medya hesabından, Ülkemizde 2015 yılında Ankara’da yaşanan bir terör saldırısı ve devletimizin milli yas ilan ettiği olay hakkında, toplumun ciddi bir kesiminde infiale yol açan, hiç hoş olmayan futbol dışı bir paylaşımda bulundu ve bu paylaşım kamuoyunda tüm Türkiye’de ciddi yer bularak tepki kampanyaları oluştu, ulusal basında da yer bulmuştu. Dönemin Kuddusi Müftüoğlu MHK’si bu hakemini Hukuk Kuruluna sevk etti. Kurul değerlendirmesini yapıp Bora Aladağ’ı Futbol Disiplin Talimatının 38. Maddesine aykırılıktan PFDK’ya sevk etti. Bu maddeye göre en az 21 gün, en fazla 45 gün hak mahrumiyeti cezası verilebiliyor. Bora Aladağ 30 gün hak mahrumiyeti cezası almıştı.

2016 yılında Ulusal Yardımcı Hakem olan şahsım hakkında verilen skandal karardır. Şahsi sosyal medya hesabından yaptığım futbol dışı bir paylaşımdan sebep, Kuddusi Müftüoğlu MHK’si ve TFFHGD Başkanı ve Temsilciler Kurulu Başkanı Abdurrahman ARICI eliyle, MHK 38. Maddeden disipline sevk ettirilip, savunmamı verdikten hemen 20 dakika sonrasında ise hakkımda 3 ay hak mahrumiyeti kararı jet hızıyla çıkıverdi. Tabi ben iki defa tahkime itiraz ettim, üstelik her ikisinde de duruşma talebi ile başvuruda bulundum ama yine de reddedildim. Savunmamda disipline sevke konu olan paylaşımın özel olduğunu, futbol dışı bir konu olduğunu, paylaşımın içeriğindeki bir şahıs ile ilgili olduğundan adli mercilerin görev alanında olduğunu belirterek TFF, PFDK ve Tahkim kurullarının görev alanında olmadığını belirtsem de nafile! Sonucunda 10 yıllık hakemlik lisansım iptal edildi. Bu haksız ve hukuksuz karara karşı, hukuk mücadelesini AİHM’de devam ettirdim ve gelinen noktada süreç lehime işliyor.

Ben bu üç örnekleme ve çoğaltabileceğim birçok örneklere de dayanarak şu sonucu çok net çıkardım.

Bora Aladağ ve şahsım hakkımdaki kararlar TFF kurullarının görev alanında olmadığından ve adli mercilerin görev alanında olduğundan, bu kurullar adli mercilerin görev alanına müdahale etmiştir. Fırat Aydınus, Bora Aladağ ve şahsım hakkında verilen kararlarda, tarafıma alenen ve açık bir şekilde ayrımcılık yapıldığı da ortadadır.

Buradan MHK Başkanımız Sabri Çelik Hocama seslenmek istiyorum, Yazımda belirttiğim yaşanmış bu hukuksuz durumlar karşısında hazır talimat düzenlemesi yapacakken, en azından Başkanlığınıza bağlı olan Kurulun talimatını hakkaniyet ve hukuk çerçevesinde hazırlayınız. Bu tür olumsuzluk yaratan noktaları daha hassasiyetle ele alıp daha belirgin hale getirirseniz, insanlar hakkında yapılacak idari işlemleri yetkisinin dışına çıkan kişilerin elinden alarak hem siz, hem de hakem camiasına çok büyük bir miras bırakmış olursunuz ve kurulunuz da her daim saygıyla anılır.

İbrahim Tokmak


ETİKETLER:
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

error: İzinsiz kopyalanamaz!