Hakemlikten atıldı şimdi MHK Adayı
Hakemlikten men edilen ve Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) açtığı davayı kazanan Halil İbrahim Dinçdağ, Merkez Hakem Kurulu (MHK) başkanlığına talip oldu.
Trabzon İl Hakem Kurulunun kentte 14 yıl bölge hakemliği yapan Dinçdağ’dan “Askerlikle ilişiği yoktur” belgesi istemesi, yıllarca sürecek mücadelesi için bir başlangıç olmuştu. Dinçdağ, İl Hakem Kurulu’na “Askerlik yapmaya elverişli değildir” ibareli belgeyi vermesiyle önce hakemlikten ihraç edilmiş, sonra da eşcinsel olduğu basına sızdırılmıştı. Tehditler nedeniyle Trabzon’u terk etmek zorunda kalan Halil İbrahim Dinçdağ, 2010’da TFF’ye açtığı maddi ve manevi tazminat davasında homofobiye karşı önemli bir kazanım elde etti. Mahkeme 29 Aralık 2015 tarihinde, TFF’nin 20 bin TL manevi ve 3 bin TL maddi tazminat ödemesine karar verdi. Dinçdağ şimdi MHK’ya aday olacak.
‘Fırsat eşitsizliği var’
Halil İbrahim Dinçdağ, geçmişte bazı Alevi hakemlere görev verilmediğini hatırlatarak, atandığı takdirde hakem camiasında her türlü ayrımcılığa son vereceğini savunuyor. Türkiye’de hakem camiasındaki eğitimsizliğin hem mesleki alanda olumsuzluklara hem de ayrımcılıklara neden olduğunu ifade ederek, “Son 10 yıla baktığımız zaman hakem camiası babadan oğula geçen bir saltanata dönüştü. Bu saltanata son verilecek çünkü babası veya akrabası eski hakem olan çocuklar diğer çocuklardan önde… Fırsat eşitsizliği var, camiada başarılı olanlar yeterince yer alamıyor. Artık hakem camiası altı kere gidip yedi kere gelenlerden kurtulmalı. Bu kısır döngü son bulacak” diye konuşuyor.
‘Haksızlığa uğrayanlara iade-i itibar yapılacak’
MHK’nın değişmeyen bir anayasasının olması gerektiğini ve kurumun mutlaka özerkliğinin sağlanması gerektiğini düşünen Dinçdağ, atandığı takdirde haksızlığa uğrayan hakemlerin mağduriyetini gidermeyi planladığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Her gelen başkan kendi keyfi ve ilişkileri üzerine bir yönetim anlayışı kurmamalı. MHK şu anda basiretsiz yönetimlerden dolayı bitkisel hayatta. Ben ve ekibim yönetime geldiğimizde, kısa, orta ve uzun projelerimizle MHK’yı ilk önce bitkisel hayattan çıkaracağız, asıl çalışmalar onu yeniden ayağa kaldırınca başlayacak. Öte yandan, Türkiye genelinde geçmişten günümüze çok kişinin ahını aldı bu camia. Haksızlığa uğrayanlara iade-i itibar yapılacak. Öncelikle bu yanlışlara, keyfi uygulamalara maruz kalanlarla görüşmek gerekiyor. Ben bunu yaşayan biri olarak söylüyorum. Sadece eşcinsel kimliğimden dolayı değil, her türlü insan hakkı ihlalinin karşısında duracağım ve haksızlığa uğrayan insanlarla dayanışacağım.”
‘Trabzonlu, Müslüman ve eşcinselim’
Dinçdağ, futbolda homofobiye ve cinsel ayrımcılığa son verilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söylüyor: “Ne mutlu Trabzonluyum, Müslümanım ve eşcinselim. Başkan olursam bu zamana kadar nasıl mücadele ettiysem, o zaman da eşcinsel kimliğimle mücadele edeceğim. Yedi yıl boyunca verdiğimiz mücadeleyi kazandım. 18 taraftar grubu bana destek verdi. Demek ki inandığımız değerleri savunabilirsek başarabiliriz. Birileri çıkıp ‘Eşcinsel hakem olur mu’ diye sorduğunda hakem arkadaşların ‘Elbette olabilir’ diyebileceği günleri göreceğiz.”
‘Kadınlar alt liglere veriliyor’
Dinçdağ, kadın hakemlere maç verilmemesini de eleştirerek, “Bakıyoruz Avrupa’ya, dünyaya çok başarılı kadın hakemler var. Bizde 3. lige dahi zor veriyorlar. Kadın maçlarına erkek hakemler veriliyor, erkek maçlarına neden kadın hakem verilmiyor? Geçmişte Lale Orta yönetti, şimdi bir tane kadın hakem ismi bilinmiyor Türkiye’de” diyor.
Dinçdağ ayrıca, hakem sendikası olmamasını da bir eksiklik olarak görüyor. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini savunarak, “Türkiye’de hakemler gerçekten sahipsiz. Ben seçilsem de seçilmesem de bir sendika gereksinimi olduğunu savunuyorum. Hukukçu arkadaşlarla bunun çalışmalarını yapıyoruz çünkü birileri koltuklarını korumak uğruna rüzgâra karşı yol alıyor” diye konuşuyor.
http://journo.com.t