Fatih’ten Beyoğlu’na uzanan ilk yardım

İstanbul Süper Amatör Ligde oynanan Kulaksız Okspor-Yeşil Esenyurt maçında sakatlanan futbolcuya ilk yardımı Fatih’teki Namık Sevik Stadındaki Kadırgaspor-Tunaspor maçının sağlık görevlisi yaptı.

Beyoğlu Stadında oynanan maçta hava topuna yükselen ve topa vurduktan sonra kendi takım arkadaşı ile çarpışan Kulaksız Oksporlu Musa Esen’in burnu kırıldı. Futbolcuya il yardımı sahada görevli sağlık personeli olan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrencisi Muhammet Kafkas ile birlikte yine İstanbul Futbol İl Temsilciliğinde sağlık görevlisi olarak görev yapan Erdal Dalgıç birlikte yaptılar.

Saha dışına alınan ve bir bankın üzerine yatırılan Kulaksız Oksporlu Musa Esen’in tedavisini Erdal Dalgıç üstlendi ve sürekli yanında taşıdığı sağlık çantası ile burnu kırılan futbolcuya ilk müdahaleyi yaptı.

Ambulans beklenirken tedavisine devam edilen 24 yaşındaki futbolcu ağaya kalmak isterken yere düştü ve bayıldı. Futbolcunun bu sırada dili geriye gitti ancak Erdal Dalgıç yerinde bir müdahale ile futbolcunun dilini geri çekti. Beyoğlu Stadına gelen ambulans ile Okmeydanı Devlet Hastanesine kaldırılan ve sabaha kadar müşahede altında tutulan futbolcu gece geç saatlerde Babasının refakatinde taburcu edildi.

Namık Sevik Stadında saat 14’te başlayan maç biter bitmez, Beyoğlu Stadındaki maça gelen ve Kulaksız Oksporlu futbolcuya ilk yardımı yapan Erdal Dalgıç’a ise duyarlılığı ve görev anlayışından dolayı Okspor Başkanı Ahmet Gamsız ve Yöneticilerin yanı sıra, futbolcu Musa Esen’in ailesi tarafından teşekkür edildi.

Eksikleri var ama güzel bir uygulama
İstanbul’da bir haftada 600 civarında maç oynanıyor ve tüm maçlarda oluşan sakatlıklar neticesinde ilk yardım yapacak görevliye ihtiyaç duyuluyor. Geçtiğimiz yıllarda olmayan, yaşanan kötü olayların ardından yerinde bir uygulama, bu sezon ilgili Bakanlıkların desteği ve TASKK, İASKF ve İl Temsilciliğinin iş birliği ile hayata geçirildi. Bu uygulamadan ben son derece memnunum zira sahalarda yaşanan sağlık skandallarını yazmaktan, haber yapmaktan bıktım. Mevcut tüm sahalarda sağlıkçı olmuyor, maça gitmeyen sağlık personeli var. Yaptığı işten habersiz sağlıkçılar var. Laf olsun diye orta kulübede oturanlar var. “İstanbul’daki sahalardan sağlıkçı paraları kesildi artık statlardaki görevli sayıları bir kişi azaldı fakat nerede bu sağlıkçılar, bu paralar nereye gidiyor!” şeklindeki tepkiler de var. Bunun cevabını da İASKF ve İl Temsilciliği versin… Ancak tüm bunlara rağmen İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu ve İstanbul Futbol İl Temsilciliği bu hizmet sebebiyle teşekkürü hak ediyor. Bize, sakatlık anında hemen müdahale yapacak ilk yardımcı lazım. Gönül ister ki, maça gelen sağlık personelinin çantası dolu olsun, her sağlıkçı görevli olduğu vazifeyi layıkıyla yapsın. Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okuyan ve sadece para kazanmak için sağlıkçı olanlar var. Geçtiğimiz haftalarda Vefa Stadındaki Vefa-Ortaçeşme maçına sağlıkçı atanan ve üzerinde kendisini tanıtıcı hiçbir belge olmadan elini kolunu sallaya sallaya Stada gelen sağlık personeli kendini ifade edemediği için stada girememiş, bunun üzerine ben bu genci yanıma alıp Vefa Kulübünün masörü Hasan Bal’ın yanına götürmüştüm. “Hasan ağabey sana yardımcı getirdim birlikte görev yapın” dedikten sonra muhteşem bir ikili olmuşlardı. Sağlıkçılara soruyorum, “çantanız neden boş? Statlardaki görevlilerin vermeleri gerekiyor diyorlar. Kulüpler eskiden sahada sağlıkçı yokken sağlık çantalarını doldururlardı şimdi maça getirmeyenler var. Bir de Irmakspor Başkanı Cenap Altıok gibi tesise gelir gelmez, “çocuklar sağlıkçıların çantasını doldurun, bitince yenileyin” dedikten sonra Kulüp lokalinin kapısını sonuna kadar bu görevlilere açanlar var. Sağlıkçılar sorduğumda bana, “biz eksikleri Seben hanıma mail atıyoruz ama yine her hafta sonu statlarda aynı manzara ile karşılıyoruz” şeklinde cevap veriyorlar. Evet, sahalara sağlıkçı ataması çok güzel bir uygulama ancak sağlıkçıları sahalara eli boş göndermeyin. Bu arkadaşların arasında Profesyonel Kulüplerde çok rahatlıkla görev yapabilecek kaliteli başarılı arkadaşlar var. Ya da bu hafta şahit olduğum üzere, Hakem sahaya davet ettiğinde şifalı elleri ile futbolcuya masaj yapmaya niyetlenenler var çünkü çantası yok, malzemesi yok, elleri cebinde sahaya giriyorlar… Kulüplere “soğutucu ve buz var mı diye sorduklarında ‘seni buraya atayanlar onu da versin’ diyenler de maalesef var” halbuki sakatlanan kendi oyuncusu…

Erdal Dalgıç’tan başladık, sorunlarla devam ettik. Sahalardaki sağlık sorunu tam anlamıyla çözülmüş değil. Ancak bardağın yarısı dolu. Bir gayret var bir çaba var bunu görüyoruz. Biz de güzel şeyleri haber yaparak destek olacağız.  Diğer taraftan da sahalardaki güvenlik, temizlik ve sağlık sorunları bitene kadar yazmaya devam edeceğiz.

Ali Kemal Demir