Çavuşoğlu’dan açıklama: Siz koltuk sevdalısısınız

TÜFAD İstanbul Şubesi eski Başkanı Rıza Çavuşoğlu, bir basın açıklaması yayınladı. Çavuşoğlu bildirisinde mevcut yönetimin söylemleri ile eylemlerinde farklılık olduğunu belirtti.

15 Ağustos 2016 Pazartesi günü yapılan ve TÜFAD İstanbul Şubesi tarihine maalesef kara bir leke olarak geçtiğini ifade ettiğimiz toplantıdan on beş gün geçti. Ancak yeni yönetimden yapılan hareketin gerekçelerini kamuoyunu tatmin edecek nitelikte ortaya koyan, bir açıklama hala gelmedi. (Tabi ki söz konusu olaydan beş gün sonra yapılan kendi içinde çelişkilerle dolu toplantı hariç) Öyle ya kendinizin bile; “Performansına bir şey söyleyemeyiz, o zaman kendimizi de inkâr etmiş oluruz”, “Rıza başkanın kişiliğiyle, dürüstlüğüyle işimiz yok. O bizim Başkanımızdı” dediğiniz bir yönetime karşı bu hareketi yapmanızın mutlaka çok önemli sebepleri olmalı.

Eğer dürüstçe ve cesurca gerekçelerinizi sıralamazsanız, tüm Antrenör camiası tarafından dışardan güdümlü, söylediğinizin aksine “koltuk sevdalısı” bir grup olarak görüleceksiniz. Çünkü İstanbul Antrenörlerinin, hiç bir tehdide boyun eğmediği, maddi ve manevi menfaat nedir bilmediği 2012 ve 2015 seçimlerinde tescil edilmiştir. Özgür iradeleri ile hareket eden İstanbul Antrenörlerinin seçme hakkını elinden alarak ortadan kaldırılması için plan yapanlar, bunun gerekçelerini de açıklamak zorundadırlar.

Ancak maalesef Sayın Önsen bunun yerine, “Uzlaşmacı değildi, kavgacıydı, herkesi kucaklamıyordu” gibi yavan ifadelerle topu ortada dolaştırmaya çalışıyor. Hâlbuki bunların yerine, uzlaşmacıydı. TÜFAD Genel Merkez Şube Başkanları toplantısına davet edilmediğimiz halde cebimize paramızı koyup bizleri Ankara’ya, Çanakkale’ye, Kütahya’ya gönderdi. Buna rağmen Genel Merkez hiçbir davetimize olumlu cevap vermedi. Kavgacı değildi. İstanbul Antrenörünün özlük ve temsil hakkını korumaya çalışıyordu. Kucaklayıcıydı. TÜFAD’a ve Antrenör’e katkı sağlayacak samimi olan tüm kişi ve kuruluşlarla işbirliği yapmaya çalışıyordu demesi gerekirdi. Ama bunları söylemek erdemli kişilerin işidir, koltuk sevdalılarının değil…

Şimdi koltuk sevdasında olmayan kişilerin, eylem ve söylemlerindeki farklılıklarına bir göz atalım.
Hasan Aslan söz konusu toplantıda; “Kongre ile ilgili çekincemiz yok. Hemen ise hemen” demişler. Hasan Beyin, o zaman birlikte yaptığımız toplantıda Olağanüstü Genel Kurul’a gidelim teklifimizi neden engellediğini merak ettik doğrusu.

Toplantı akşamı ve ertesi gün yaklaşık yirmi arkadaşımız istifa ettiği halde, istifa eden arkadaşlarımızın istifa dilekçelerinin gelmediği belirtilmiştir. Bu yüzden üçer defa istifa dilekçeleri fakslanmış ya da elden teslim edilmiştir. Hal böyleyken Neden hala yönetim kurulu kararı tarafımıza iletilmemiştir.

İstifa etmek, tek taraflı bir keyfiyettir. Reddedilemez. Erkan Ültanır, Oktay Derelioğlu ve Hakan Çimen istifa ettikleri halde neden hala fotoğrafları mevcut yönetimdeymiş gibi web sayfasında yer almaktadır.

Yapılan bu hareketi eleştiren, düşüncelerini sosyal medyada paylaşan antrenörlerimiz, neden engellenmiş ve aleyhlerinde yapılan yorumlar, derhal siteden kaldırılmıştır. Aleyhlerinde yorum yapan antrenörlerimize telefonla, neden böyle bir yoruma gerek duydukları, yanlış yaptıkları söylenmektedir. (Tarafıma dinletilmiştir.)

Koltuk sevdasında olmadığını ifade eden kişiler, koltuktan kalkmamak için tarihte örneği yaşanmayan ve etik olmayan bir yol seçerek, bütün bunları neden yapmaktadırlar.

Gelinen bu noktada yapılması gereken en iyi şey; kurullarının neredeyse tamamı istifa etmiş bir kurumun daha fazla yıpranmaması için en kısa sürede “Olağanüstü Genel Kurul kararını almasıdır. Aksi taktirde telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi tüm sorumluluklar sizleri beklemektedir.

Ali Kemal Demir