Bu ülkede BAL Hakemi olmak çok zor

Bölgesel Amatör Ligde takımlar Hakemlerden, Hakemler de az sayıdaki maçlardan ve eşit olmayan maç dağıtımlarından şikayetçiler.

Bazı konuları açık konuşmak gerekir. Eskiden ‘tetikçi’ diye tabir edilen Hakemler vardı. Bir maçı A takımından alıp, B takımına rahat rahat verirlerdi. Şimdi çok şey değişti, böyle Hakemler genelde kalmadı ancak yine de içlerinden bir iki tane çıkıyor, bunlara da ‘şarlatan’ diyoruz.

Hepsi Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan olmak istiyor
Hakemlik yapmamış insanlar Hakemliğin çok zor olduğunu düşünür, oysa Hakemlik çok kolaydır. Hakem, yönettiği oyunun kuralları iyi bilir, korkmadan maç yönetir ve her maçına ‘bu benim son maçım, yarın Hakemliği bırakıyorum’ düşüncesiyle çıkarsa maçta gördüğünü verir ve olabildiğince az hata yapar. Ancak, Hakemliği zorlaştıran etkenler var. Bunların başında Hakem Kurulları gelir. Sonra yine Kurumlar içinden çıkan Hakem üzerinden kaba tabirle toto oynayan madrabazlar gelir. Taraftarlar, yöneticiler ve sahadaki futbolcular ile teknik adamlar da Hakemin işini zorlaştırır. İstanbul’da çok genç Hakemler var, hepsinin idealleri var. Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan olmak istiyorlar fakat birçoğu Bölgesel Amatör Ligi bile göremeden Hakemliği bırakıyor. Hakemlikte terfi etmek için iyi maç yönetmek yetmez, referansı güçlü olan daha çabuk yükselir. Bir Hakemi terfi ettirmek çok kolaydır. Hakemlikten hiç anlamayan bir adamı 2.Lige kadar çıkartır, Zonguldakspor-Ankara Demirspor maçı yönettirirsiniz. Ancak bu kişinin Hakemlik yeteneği yoksa Ankaragücü-Gençlerbirliği maçına asla çıkamaz çünkü 2.Lige kadar olmayan denetmeler bundan sonra artıyor.

Klasmana çıkmak, adamın yoksa çok zor
Bölgesel Hakemlik, Klasman Hakemliği için geçiştir ancak adaletsiz terfiler neticesinde BAL Hakemliği de BAL takımlarının akıbetine dönüyor. Sonunu görmek isteyen Kulüpler, Bölgesel Amatör Ligde oynamalı. Hakemliği bırakmak isteyen de Bölgesel Hakem olmalı. Çünkü bu ligdeki adaletsiz maç dağıtımı hiçbir yerde yok. İstanbul’da 37 tane BAL Hakemi var. 63 kişiden oluşan BAL Yardımcı Hakemi kadrosu var. 1. Bölge dediğimiz, İstanbul, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde Bayan Hakemlerle birlikte toplam 64 tane BAL Hakemi kadrosu var. Birinci Bölgeye MHK tarafından bir haftada sadece 10 tane maç veriliyor. 200’ye yakın Hakem her hafta maç bekliyor. 10 maçı seç de var bakalım… BAL’ın oluşumu zaten sıkıntılı. Bölgesel Amatör Ligde ikinci yarının ikinci haftası başladı ancak İstanbul’daki BAL Hakemleri arasında 6 maçı gören yok, 5 maça çıkan ise 5 kişi. Geçen sene 14 maç ile Klasmana aday olanlar bu sene 7 maça çıkamayacak. İstanbul’daki 37 BAL Hakemi arasında ‘şu kesinlikle Klasmana çıkar’ diyebileceğimiz isim maalesef yok. Geçen sene dersimizi verdiler. 8 İstanbul Hakemi arasından bir Tekirdağ hakemini yukarıya aldılar. Bu sezon yine böyle olmayacağı ne malum! BAL Hakemleri yavaş yavaş ümitleri yitiriyorlar. Geçen sene Klasmandan düşen olmadı, çıkan sayı sadece 1 kişi ve bu Hakemin bu sezon maçları hiç iyi gitmiyor. Bir sirkülasyon olmazsa, Hakemler hep yerinde sayarsa bu işler yürümez. 15 yıldır Klasmanda olan Hakemler var. Ne akıyorlar, ne kokuyorlar. BAL’dan yukarıya hakem vermiyorlar ama alttan patır patır BAL’a hakem alıyorlar. Hakemler Zincirlikuyu Metrobüs durağında bekleyen yolcular gibi oldular. Liste yaptım; Bu haftayı saymazsam Umutcan Bayram, Murat Madan, Mirsat Sancaktar, Hakan Tezcan, Fikret Hakan Abay, Ertuğrul Kösterelioğlu, Arda Terzi, Oktay Koçak ve Ahmet Can 4’er BAL maçına maça Hakem olarak çıktılar. Barış Esa, Ali Can Özışık, Emrah Asil Büyükyıldırım, Fatih Okhan, Recep Buğra Çetin, Seyfettin Alper Yılmaz, Tolga Akbaba ve Muhammed Ömür ise 3 maç ile bir maça dördüncü Hakem gittiler. Bu Hakemlerin hepsinin beklentisi Klasman Hakemliği ancak onlar da biliyor ki, bu işler çok zor.

BAL’daki maç atamalarından kimse memnun değil
Normalde olması gereken Bölgesel Kurul’da görev yapanların bir sonraki MHK’de görev almasıdır. Ben şahsen MHK İstanbul Sorumlusu Ahmet Şahin’e çok güvenirim, adaletli bir kişidir. İstanbul İl Hakem Kurulu’na da güveniyorum fakat BAL Hakem Kurulu mevzuat gereği çaresiz kalıyor. Bu kurulda görev yapan iki kişi var. Bülent Gökçü FİFA Yardımcı eski Hakemi, Hakemliği üst düzeydeydi ancak Bülent Gökçü’ye BAL Kulüpleri ulaşamıyor, telefonlara çıkmıyor. Gökçü’nün Hakemler ile diyaloğu tam tersi çok iyi. Tayfur Özkan ise Süper Lig Hakemiydi ancak bu ligde maç yönetmedi. Kurul’u oluştururken sanıyorum, ‘FİFA’nın yanına Süper Lig verelim’ diye düşündüler ancak BAL Kurulu’ndaki Tayfun Özkan’ı BAL Hakemlerin çoğu halen tanımıyor. Bu iki Kurul Üyesine, Kulüpler ulaşamıyorlar. Şunu sanıyorum unutuyorlar, Kulüpler olmazsa siz o Kurullarda neden görev yapacaksınız! Bölgesel Amatör Lig Kulüpleri Hakemler ile ilgili dertlerini kime anlatacaklar? Tokat İl Hakem Kurulu Başkanı Feyzullah Saygılı’yı mı arasınlar? Bana göre olması gereken İl Hakem Kurulu’nda başarılı olanları BAL Kurullarına almak olmalıdır. İstanbul’da BAL takımları İstanbul ve il dışı Hakemlerden çok çekiyor, bu takımları en düşük harcayanı 700 bin bütçeye ulaştı, bu paralar çöpten toplanmıyor. Bu nedenle BAL Kurulu, hem MHK’den İstanbul Hakemleri için daha fazla maç istemeli, hem de İstanbul içi maçlara en hazır Hakemini vermeli.

Koşan değil koşmayan maç alıyor
İstanbul’un BAL Hakemleri diğer illere göre şanssız. U21 Liginin de kalkması maç sayısının bir hayli düşmesine sebep oldu. Ayrıca Kurul’un maç dağıtımına tepkiler var. 2 koşuyu geçen maç alırken, 4 koşuda başarılı olanlara maç verilmiyor. Hakemlere yılda 4 defa atletik test yapılıyor ama yılda verdikleri maç sayısı sadece 4… Bir atletik teste 1 maç… Aralarında çok tecrübesiz ve hak etmediği halde terfi edenlerin de yer aldığı BAL Hakemlerinin, forma ve teçhizat gibi sorunları da var. Hakemlere iki yıldır forma verilmedi. İstanbul’da hakem idmanları büyük dert. Avrupa Yakasında Olimpiyat Stadına gitmek zulümden öte. Olimpiyat Stadına gitseler bile elektrikler yok. İdmana gidenden ziyade gitmeyenler maç alıyor. İdmanlar saat 17’ye alınca gitmek daha zorlaştı. İdman sonunda duş alacakları bir ortam bile yok. Anadolu Yakası idmanları ise İBB’nin Maltepe Sahil Tesislerinde yapılıyor. Hakemleri bir türlü sevemeyen ve sırtında kambur gibi gören TFF, zaten üvey evlat muamelesi yaptığı amatör hakemlere 2 yıldır zam vermiyor. Yılda 4 tane BAL maçına giden Hakem toplasan 1000 TL para alıyor. Bu çok az bir rakam. BAL maçı bekleyen ve Çarşamba günü eli telefonda olan Hakem, Perşembe sabahına moralsiz kalkıyor. Hakemlere zam diyorum çünkü ücret artışı olmadı. Bunun yanı sıra, araç kiraları, otel konaklama ücretleri, şehirlerarası otobüs bilet fiyatları, yemek ücretleri vesaire %100 arttı. Hakemler yerinde sayıyor. Bir BAL Hakemi il dışı gittiği maça 150 km üstü ise 290 TL harcırah alıyor ama toplasan eline geçen para 50-60 TL. Bu Hakemlerin çoğu öğrenci, yazık değil mi? BAL Hakemleri Salı gününe kadar İl Hakem Kurulu sisteminden maçlarını kapatmıyor çünkü BAL maçı bekliyorlar, maç gelmeyince çoğu İstanbul’daki zorlu SAL maçlarına atanıyor. SAL maçlarının Hakem ücreti ise 90 TL.  Neticede, bu ülkede BAL Hakemi olmak çok zor.

Ali Kemal Demir