Dolar 35,1882
Euro 36,6979
Altın 2.973,30
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 14°C
Pts 13°C
Sal 12°C

2’nci Amatör Lige çeki düzen verilmeli

A+
A-
01.07.2016

Maçı bitmişti, Antrenörü aradım, “ne oldu maçınız?” diye sordum. “3-0 mağlup olduk” diye cevap verdi ve ekledi, “4 tane sahte oyuncuları vardı” Neden şikayet etmedin diye sorduğumda, “2 tane de biz oynatmıştık” dedi…

İşte size 2’nci Amatör Ligin geldiği durum… Yazık sadece yazık… Ne oluyor beyler, kendinize gelin.

Avrupa şampiyonasında milli takımın gösterdiği performans ile ilgili eleştiriler had safhada. Bence de eleştirilmeli, ama şimdiye kadar, eleştirilerin doğru tespitler ve buna bağlı olarak doğru çözüm önerileri ile yapıldığını görmedim.

Mesela Sayın Fatih Terim’in ve futbolcuların aldığı ücretler yoğun tepki çekiyor. Evet, doğru bir tepki ancak bu yanlışların Hırvatistan ve İspanya maçlarındaki kötü oyunla ve sonuçla gündeme gelmesi sorunun ne olduğunu dolayısıyla eleştirilerin çözüme dönük olmadığını gösteriyor. Yani İspanya ve Hırvatistan maçlarında iyi oyun ve sonuç olsaydı alınan paralar asgari ücretin 1.300 TL olduğu ülkemizde normal mi olacaktı?

Bir başka eleştiri de futbolcuların performansı ve isteksizliği olarak yapılıyor. Bu konuya taraftar gözüyle bakarsak bu hayal kırıklıklarını çok uzun yıllar yaşarız. Kısa süreli parlamalar bize 10-15 yıl yetiyor. Diğer ülkelerin kat ettikleri mesafeleri göremiyoruz. Avrupa Şampiyonasına katılan takımların fizik güçlerini, bilime dayalı çalışmalarını göremezsek karşılaştığımızda bizim futbolcularımız isteksiz gibi görünür. Aslında tek bir gerçek var onlar çalışıyor, gelişiyor, biz ise yatıyoruz. Sorunu kişilerde, tek tek futbolcularda ve teknik heyetlerde aramayın, sorun sistemli yönetilmemekte ve çalışmamakta. Buradan yola çıkarak amatör futbolun ne durumda olduğuna da değinelim.

Türkiye’de Bölgesel, Süper, 1. ve 2’nci Amatör olmak üzere büyükler kategorisi düzeyinde 4 lig var. 2’nci amatör lig başlı başına bir sorun. Geç bitmesi, şiddet, sahte oyuncu, takımların lig devam ederken ligden çekilmesi, kuralar çekildikten sonra çekilmesi, futbol hayatı bitmiş sadece kendini mutlu etmek için maçtan maça giden oyuncuların olması ve birçok sorun. Tabii ki bu sorunların birçoğu üst liglerde de oluyor ama 2’nci Amatörde tavan yapıyor.

Birçok eksik bulup, eleştiri yapabiliriz. Fakat eleştirileri çözüm önerisi getirmeden yaparsak yapıcı olamayız. Türkiye’de futbolun (aslında tüm spor dallarının) ileriye gitmesi için, ilk adım devlet tarafından atılmalı. Uzun vadeli planlamalarla, tesisleşme ile herkesin spor yapmasını sağlamalı. Spor Bakanlığının çok etkin olması gerekir.

Planlama konusuna gelince her sene değişen statüler, liglerin başlangıç ve bitiş tarihleri, yaş sınırlamaları aslında plansızlığın ve hedefsizliğin eseridir. 5 yıllık bir plan yapmak çok mu zor? Kesin ve standardı olan kurallar koyarak ve uygulayarak çarpık olan düzeni yola koyabiliriz. Hiç bir kulüp yöneticisi ve Antrenörü ‘nasıl olsa hallederiz’ veya ‘nasılsa değişir’ diyememeli.

Sahte oyuncu oynatan kulüp mutlaka ağır cezalar almalı. Antrenörün çalışma hakkı en az 2-3 elinden yıl alınmalı, tekrarında tamamen iptal edilmeli. Kulüp yöneticisinin de aynı şekilde… Sahte oyuncu oynatan kişinin yöneticiliği elinden alınmalı.

Antrenörler için 2 yılda bir zorunlu gelişim semineri düzenlenmekte. Bana göre eğitim 2 yılda sadece bir gün verilmez. Her yıl dönemler halinde 3-4 kez verilmeli. Yöneticiler içinde seminerler ve eğitimler düzenlenmeli. Sadece ekonomik yönden güçlü olmak yönetici kriteri olmamalı. Yöneticilerin de sportif sicil kaydı olmalı. Sahteciliğe, şikeye, şiddete karışmış kişi hiç bir kulüpte yönetici olmamalı. Çocuk ve genç sporcular için yönetici ve Antrenörlere ayrıca ve özenle psikolojik eğitimler verilmeli.

2’nci Amatörde kontenjan uygulaması mutlak suretle olmalı. Hatta ve hatta altyapı oyuncularını oynatmak için en az 5 genç oyuncu oynatma mecburiyeti olmalı. Yaşı büyük sadece 3 oyuncu oynatmaya izin verilmeli. Spor yapmak herkesin hakkıdır bu benimde savunduğum bir düşünce. Ancak sadece maçtan maça gidip istediği olmadığında uzun yıllar futbol hayatı olmayacağını bildiği için hakemlere saldıran, kavga çıkaran, ununu elemiş eleğini asmış kişilere de meydan vermemek lazım. Bir sezonda çok az maç oynayıp gelişimlerini tamamlayamayan genç futbolculara imkân vermek gerekir.

1’nci Amatörde ve süper amatörde yaşı büyük oyuncu sayısını biraz daha arttırabilir fakat genç oyuncu oynatma mecburiyetini de devam ettirmeliyiz. Altyapıya önem veren ve başarılı olan kulüplere, Antrenörlere teşvik ve destek amaçlı yardımlar yapılmalı. Bu doğrultuda çalışan Kulüplere ve Antrenörlere maddi ve manevi her türlü destekler mutlaka verilmeli. Unutmayınız, gelecek gençlerdedir…

ETİKETLER:
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

error: İzinsiz kopyalanamaz!